30 AĞUSTOS: AKLIN, AZMİN VE CESARETİN ZAFERİ

Özet

30 Ağustos zaferi hiç şüphesiz Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu zaferle sadece Yunan işgal güçleri Anadolu’dan kovulmakla kalmamış aynı zamanda bağımsız ve modern Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına zemin hazırlanmıştır. Hiç şüphesiz büyük bir askeri deha olan Mustafa Kemal’in başkomutan olarak bu taarruzun başarısında çok büyük etkisi vardır. Vatanın kurtuluşu için yoksul Anadolu halkının canını dişine takarak seferber ettiği bu ordunun kesin bir zafer elde etmesinin haricinde bir başka seçenek yoktu. Tüm kaynakları tükenme noktasına gelen Türk milletinin bu mücadeleyi daha fazla sürdürme imkânı kalmamıştı. Canını dişine takarak, son bir gayretle zafere ulaşılması şarttı. Ancak zafere giden yolun üzerinde tek engel Yunan işgal güçleri değildi. İtilaf devletleri ile işbirliği içinde olan padişah ve hilafet yanlılarının düşmanlıkları, TBMM içinde muhalif milletvekillerinin engellemeleri ve dış siyasi baskılar da zaman zaman milli mücadeleyi yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmaktaydı. Bu makalede 30 Ağustos zaferinin askeri yönlerinden ziyade, kurtuluş savaşının ve Türk’ün bağımsızlık sembolü haline gelen Mustafa Kemal’i yıpratmak ve başarıdan alıkoymak için yürütülen girişimler ele alınacaktır. Bu zorluklar karşısında, onun sadece askeri dehası değil üstün bir lider, öngörüsü yüksek bir siyasetçi ve devlet adamı olarak hayranlık uyandıran vasıfları bir kez daha ortaya çıkmaktadır.